Dün Instagram'da gezerken çok random önüme takip etmediğim bir sayfanın bir motivasyon postu çıktu. Aklıma kaydettim ancak burada paylaşmak için tekrar araştırdığımda o postu hiçbir yerde bulamadım. Görseli olmasa da sözü şöyle paylaşayım.
Belki de saniyelik bakıp geçtim ama kafamda bir yerlere dokunmuş olsa gerek ki son üç günümü özetleyen bir şey olduğunu fark ettim. Bu dönem işim ve maddi konularda bir takım gelgitlerim vardı. Yeni riskler, yeni atılımlar vs. Burayı işimden çok detay vererek amacından saptırmak istemiyorum o yüzden bahsetmek istediğim şeye kısaca bağlayacağım. Üç günlük sürecin ilk gününü ben "kötü bir gün" olarak geçiriyordum. O anda yaşanan ve sonradan baktığımda küçük resim olan bir kısmı ben alıp günüme hatta hayatımın genel bir kısmına yaymıştım. İnsan işte... Ne kadar kendini geliştirip bunların üzerine çalışıp farkındalık kazansan da insan olmanın doğasını değiştiremiyorsun.
Sonraki iki günlük süreçte ise işler tam tersi tarafa dönüp çok güzel bir yere evrildi. O anda aha moment yaşayıp bu gördüğüm görseli kendi hikayemle birleştirdim. Bundan sonra buna benzer bir şey yaşadığımda kendime bu anıyı hatırlatacağım.
Anda kalma teması bazen bizi oraya hapsedebiliyor. Size başka bir bakış açası sunayım. İnsan istese de istemese de sadece o anda yaşayabilen bir canlı. Geçmişi ya da geleceği yaşama gibi bir özelliğimiz yoktu son baktığımda. O yüzden, tek gerçekliği o an olan bir varlığın olan şeyleri fazla genellemesi de kaçınılmaz.
Kötü bir an yaşanabilir, işle ilgili kötü bir gelişme olabilir ya da arkadaşlarınızla aranızda kötü şeyler geçebilir. Peki biz ne yapıyoruz? Hooop, bunu alıp tek gerçekliğimiz oymuş gibi ona tutunup onu benimsiyoruz. Mesela spora gittiğim bir gün kendimi çok yorgun hissediyorum ve normal antreman programımı tamamlayamıyorum. İlk düşündüğüm -ve gerçeği yansıtmayan- düşünceler şunlar olabiliyor: "Dün paketli bir gıda yedim, yeme düzenimi bozdum bundan sonra asla eski antreman düzenini alamayacağım".
Başka bir örnek vermek gerekirse, arkadaşlarınızla tartıştınız ve aranız soğuk ayrıldınız. Orada da kafadaki düşünceler şöyle olabiliyor: "Bundan sonra asla eskisi gibi olamayacağız", "Bu arkadaşlık hep böyle sorunlu gidecek". Peki neden bu aşırı genellemelerden sıyrılıp orada yaşananın sadece o andan ibaret olduğunu düşünmüyoruz? Bu bize neden öğretilmedi ya da biz bunu neden kendimize öğretmiyoruz?
Eğer yaptığımız işte (sonuç odaklı olmadan) kendimizden eminsek sürece güvenip devam etmeliyiz. Kötü anlara odaklanmak bize bir şey katmıyorsa eğer neden orada o kadar zaman ve duygusal enerji harcayalım ki?
O zaman, eğer düşündüğümüz / hissettiğimiz "kötü" anlar bize;
Elimizdeki yöntemlerin iyileştirmek için bir yol sunmuyorsa,
Sürecimize dolaylı da olsa bir katkısı yoksa,
Sadece ama sadece zaman ve duygusal enerji kaybı olarak etki ediyorsa, o düşünceleri kibarca alıp kenara kaldırıyoruz.
Düşünceleri silmek, yok etmek ya da tamamen ortadan kaldırmak mümkün değil. Ancak onların bizi ne derecede etkileyeceklerine karar vermek elimizde.
Sadece kötü bir an yaşadın. Sadece kötü bir olay geldi başına. Şu anda kötü hissediyorsun. Bu tüm hayatının, tüm o işinin, tüm o ilişkilerinin ve tüm o bildiklerinin kötü ve yanlış olduğu anlamına gelmiyor. Derin bir nefes al. Kötü olan orada kalacak. Sen kendin olandan devam et.
Cya ♡
Comments